RAM, ingilizcesi Random Access Memory, türkçesiyle Rastgele Erişilebilir Bellek kelimelerinin baş harflerinden oluşan bir kısaltmadır. RAM'ler veriyi saklamak için beslenmeye yani elektrik enerjisine ihtiyaç duyarlar.
Adı nereden geliyor?
RAM'lerin en başta gelen özelliklerinden birisi ki RAM ismini almalarından sorumlu olan da budur sakladıkları verilere manyetik teyplerdeki ya da CD-ROM’lardaki sıralı erişimin aksine, sırasız ve hızlı bir şekilde rastgele erişime imkan vermeleridir.
Çalışma şekli açısından oku/yaz belleği olarak da adlandırılır. Yani bu tür bellekler hem içeriğine bilgi yazmak hem de içeriğindeki bilgiyi okumak için tasarlanmıştır.
RAM’de saklanan bilgiler değiştirilebilir.
RAM’deki bilgilere erişim, disk ya da disket sürücülerindeki erişimle karıştırılmayacak kadar hızlıdır. Bellek sığası (kapasitesi) byte cinsinden ölçülür. Byte; bellek ölçü birimidir, 8 bitten oluşur. Bit ise 1 ve 0 konumu alabilen en küçük hafıza birimidir. Bellek ölçüleri ise büyükten küçüğe doğru:
- 1 byte - 8 bit
- 1 KiloByte(KB) - 1024 Byte
- 1 MegaByte(MB) - 1024 KB
- 1 GigaByte(GB) - 1024 MB
- 1 TeraByte(TB) - 1024 GB
Erişimde sağladıkları hız, RAM'lerin sistemde bu denli önemli ve performansı belirleyici olmalarında en önde gelen etkendir.
Veri barındırma kapasiteleri ve hız konusunda, merkezi işlemci üzerindeki düşük kapasiteli ancak çok hızlı bir RAM olan cache belleklerle, kapasiteleri günümüzde inanılmaz boyutlara ulaşmış olan sabit disk sürücüler arasında yer alırlar ve bir çeşit tampon görevi görürler.
İşletim sistemi, sabit sürücünün yavaşlığını gizlemek amacıyla, yakın gelecekte ihtiyaç duyulabilecek veriyi henüz ihtiyaç durumu ortaya çıkmadan sabit diskten sistem RAM'leri üzerine yükler ve gerektiğinde hızlı bir şekilde işlemcideki cache belleğe iletilmesini sağlar.
Örneğin;
İlk defa açtığımız bir Word dosyası ortalama 4 saniyede açılıyorken ikinci defa açtığımızda bu süre azalır.
Kapasite: Bir bilgisayarda performansı artırmanın en temel kuralı ne kadar RAM mimiz varsa o kadar performans demektir. Bilgisayarda uzun süre beklemeler ,bir uygulamanın diğerlerini kapatılmadan çalışması gibi durumlar RAM yetersizliğinin belirtileridir. Yani RAM mimiz yetersizse bu gibi durumlarla karşılaştığımız zaman anlayıp RAM kapasitemiz için önlem alabiliriz.
Çalışma Prensibi :
RAM’in içinde 0 ve 1 leri bulunduran bölümler vardır. Bu bölümlerin her birine hücre denir.
İşlemci talimatı gönderir.
Ram üzerindeki adreslerde ilgili bilgi bulunur ve adres RAM kontrolörüne yollanır. O da;
İşlemciden gelen isteği koordine ederek belirli adrese yollar.
Bu adres üzerindeki transistörler hücreleri açarak gereken kapasitördeki bilginin okunulmasını sağlar.
Belli bir voltaj değerinin üzerinde şarj olmuş kapasitör ikili sayı sisteminde 1’leri ve altında şarj olmuş kapasitörde 0’ları gösterir.
Ve veriler bu şekilde değerlendirilir.
RAM çeşitleri :
RAM teknoljilerini süren hedef, mikroişlemcilerde olduğu gibi, daha küçük transistörler üretmek, bu sayede aynı büyüklükte bir silikon parçasına daha fazla transistör yani daha fazla işlev sığdırmak ve silikonun daha hızlı çalışmasını sağlamaktır. Bu amaca ulaşma yolunda karşılaşılan engellerin çoğu üretim teknolojilerindeki gelişmelerle aşılmakta olup geri kalan kısım ise geliştirilen daha akıllı algoritmalar ve protokollerle çözülüyor. İşte RAM türlerini bu protokoller belirliyor.
Çoğumuz, SDR-RAM, DDR-RAM, DDR II RAM, RDRAM ve hatta artık mazi de kalmış olsa da EDO RAM gibi kısaltmaları duymuşuzdur. Bu kısaltmalar, RAM'e erişmek, yani RAM'den veri okumak ya da RAM'e veri yazmak için kullanılan protokol hakkında bize bilgi verir. Örnek olarak, günümüzde en popüler RAM türü olan DDR bellekleri verebiliriz. Buradaki DDR (Double Data Rate) kısaltması, çift veri hızlı bellekler anlamında kullanılıyor.
Bir önceki nesil bellek türlerine isim veren SDR (Single Data Rate) kısaltması ise tek veri hızlı RAM'leri simgeliyor. Bu noktada, ön bilgi olarak DDR ve SDR kavramlarının senkron olarak çalışan, yani veri akışının bir saat işaretiyle düzende tutulduğu tip RAM'lerde, bir saat periyodu içinde gerçekleşen veri akış hızını belirttiklerini söyleyebiliriz.
EDO RAM: Belleğe erişim süresini kısaltmak ve güvenilirlik sorununu çözmek için ortaya çıkmıştır.
SRAM: Statik RAM dir.Daha kalitelidir fakat çok pahalı olduğu için günümüzde kullanılmaz.
DRAM: Dinamik rastgele erişimli bellek türüdür.Kişisel bilgisayarlarda kullanılmaktadır.
SD-RAM:İşlemci ve RAM aynı saat hızında senkronize çalışmasını sağlar.Günümüzdekullanılmkata olan 66 MHz.,100MHz, ve 133 MHz. SDRAMler vardır. SDRAM’le birlikte işlemci ve RAM birbirine aynı saat hızında kilitlenirler.Böylece işlemci ve RAM aynı hızında senkronize olarak çalışmaktadır.
DDR:Bir saat darbesinde 4 bitlik veri taşıyabilen ve sistem veri yoluyla eş zamanlı çalışabilen belleklerdir.DDR2 RAM,DDR’dan daha az enerji kullanan ve daha hızlı çalışan elektriksel karakterlerin geliştirildiği bir DDR RAM’dır.
Dual channel RAM nedir?
Dua Channel, birbirine tıpa tıp
benzeyen iki adet belleği, anakartımızın desteğiyle de çift olarak kullanmak olarak ifade
edilir.
Kullanmanın avantajı/dezavantajı Nedir?
Neden çift kanal denir? sorusuna cevap vericek olursam normal bir 64 Bit bellek arayüzünü kullanan biri,eğer Dual Channel iki adet kullanırsa, RAM’lerçift kanal desteğiyle 128 Bit bellek arayüzünde çalışır demektir. Bunun anlamıysa iki katı bant genişliğidir.
Avantajları: Çift kanal desteği bu kanal için bir avantajdır. Oyun oynamayı seven bir kullanıcı için oldukça iyi bir özelliktir.
Dezavantajı ise kanal için alacağımız RAM’lerin üzerlerindeki kodlar birbirleriyle uyması gerekmektedir. Enerji ve ısısı bu kanal için bir dezavantajdır.
DDR1-DDR2-DDR3 Bellek nedir?
DDR1 Bellek, DDR-SDRAM
serisinin ilkidir. Bu RAM giriş seviyesi Pentium 4 serisi anakartlarda kullanılmış
ve SDRAM’lerin yerini
almıştır.
DDR2
Bellek, DDR1′den sonra
geliştirilmiş ikinci seridir. Bu RAM’lerin üretim teknolojisi ve çalışma hızları daha da
artırılmıştır. Bu RAM’lerin yüksek hızlı sürümleri oyun ve animasyon yazılımları
için iyi bir başarım sağlar.
DDR3
Bellek, DDR
belleklerin 3. neslidir. Bu bellek giriş seviyesi sunucular, oyun
bilgisayarları ve grafik uygulamaları gibi görevler için iyi bir başarım
sağlar.
DDR2 belleklerden DDR3 belleklere geçiş süreci halen devam ediyor. Bu sürecin çoktan
sonuçlanmamasının sebebi ise bir zamanlar DDR2 belleklerin son derece ucuzlamış olmasıdır.
DDR3 belleklerin fiyatları artık uygun olsa da halen bazı ezberler ve önyargılar devam ediyor.
DDR2 ile DDR3’ün Farkları Nelerdir?
DDR2 ve DDR3 bellekler arasındaki fark nedir? Bilgisayarın kısa zamanlı hafızası olan RAM, sistemin veriye erişim hızını etkiler ve performans için son derece önemlidir. Türleri olan RAM’lerin hızları da farklıdır.
2 GB DDR2 800 bellek ile 2 GB DDR4 1333 arasında büyük hız farkı vardır. DDR3, 2008 sonlarında Intel’in çıkarttığı ilk Core i7 işlemciler ve bunu destekleyen X58 çipsetli anakartlar ile birlikte ortaya çıkmıştır. Son 2 yılda yeni PC’ler DDR3 belleklerle donandı. AMD anakartlar da durmadı ve bu geçişe katıldı.
DDR2-RAM : Bir saat darbesinde sadece 4 Bit lik veri taşıyabilen ve sistemi veri yolu ile eşzamanlı çalışan bellek tipleridir. DDR-RAM a nazaran iki kat daha fazla bant genişliği, DDR667 Mhz. standardı, 5.3 GB/s ilk bant genişliği sunabilirler. 240 pin, 1.8 volt besleme gerilimine sahiptirler.
DDR3-RAM : Bir saat darbesinde sadece 8 Bit lik veri taşıyabilen ve sistemi veri yolu ile eşzamanlı çalışan bellek tipleridir. DDR-RAM a nazaran iki kat daha fazla bant genişliği, DDR1600 Mhz. standardı, 8.5 GB/s ilk bant genişliği sunabilirler. 240 pin, 1.5 volt besleme gerilimine sahiptirler.
DDR2 ile DDR3’ün Farkları Nelerdir?
Ram alırken önceliğimiz daha hızlı olmasını sağlayıcı etkenlerden oluşmasıdır. Aşağıdaki linklerden Ram modellerine bakabilir kıyaslama yapabilirsiniz.
http://www.vatanbilgisayar.com/bilgisayar-ram-bellek/
http://www.hepsiburada.com/bellek-ramler-c-47
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder